denemeden

listen to the pronunciation of denemeden
Türkisch - Englisch
not tested
deneme
{i} try

Tom always wants to try something new. - Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.

Older people are often afraid of trying new things. - Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.

deneme
test

The treaty did not ban nuclear tests under the ground. - Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.

Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut. - Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.

deneme
{i} trial

Through trial and error, he found the right answer by chance. - Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.

The trial was all but done. - Deneme neredeyse yapılmıştı.

deneme
try out
deneme
essay

Tom had Mary correct his essay. - Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.

I have a few essays to write by tomorrow. - Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.

deneme
{i} touch
deneme
experiment

This experiment is worth trying. - Bu deney denemeye değer.

I've been experimenting with that. - Bunun üzerinde denemeler yapıyorum.

deneme
{i} go
deneme
{i} fling
deneme
try-out
deneme
taste
deneme
dissertation
deneme
probing
deneme
testing
deneme
experience
deneme
(Bilgisayar) retries
deneme
attempt

I succeeded in my first attempt. - İlk denememde başarılı oldum.

Masterpieces are only successful attempts. - Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.

deneme
(Tıp) run
deneme
essaying
deneme
(Bilgisayar) attempted
deneme
on trial
deneme
shakedown
deneme
{i} practice
deneme
stab
deneme
competition
deneme
probation

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

You're still in your probation period. - Sen hâlâ deneme sürendesin.

deneme
shy
deneme
pilot

Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut. - Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.

deneme
crack
deneme
{i} proof

I'm proofreading my essay. - Denememi düzeltmek için okuyorum.

Could you proofread my essay? - Denememi düzeltir misin?

deneme
effort
deneme
bash
deneme
shot

If you haven't driven a bike yet, you should give it a shot. - Henüz bir bisiklet sürmediysen bir denemelisin.

Tom decided to give it a shot. - Tom denemeye karar verdi.

deneme
workout
deneme
study

You might want to try studying in the library. - Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.

I recommend you try studying a bit harder. - Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.

deneme
experimentation
deneme
assay
deneme
whack
deneme
proving
deneme
tentative

Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps. - Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.

deneme
lit. essay
deneme
experiment, test
deneme
test; shakedown; attempt, try; essay
deneme
(araç) shakedown
deneme
boss
deneme
dissertation#
Türkisch - Türkisch

Definition von denemeden im Türkisch Türkisch wörterbuch

Deneme
prova
Deneme
ese
Deneme
azmun
Deneme
(Hukuk) TECRİB
deneme
Denemek işi, sınama, deneyim: "Bunun deneme olduğunu müdürden başka kimseye söylemediği için, ilk deneme fabrikayı biribirine kattı."- H. Taner
deneme
Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü
deneme
Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan eser: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
deneme
En büyük ustası Montaigne olan yazı türü
deneme
Son biçimi bulmamış, taslak durumunda olan eser
deneme
Denemek işi, sınama, tecrübe
deneme
Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü: "Öykülerimde, denemelerimde beni yazmaya iten yüreğimin taşmasıdır."- N. Cumalı
denemeden
Favoriten