There is an urgent need for experienced pilots.
- Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.
He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
- Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
He tried out that new machine.
- O, o yeni makineyi denedi.
I'd like to try out this new model before I buy it.
- Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.
He couldn't wait to try out his new surfboard.
- Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.
If you want to make your dreams come true, keep on trying.
- Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.
Older people are often afraid of trying new things.
- Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
Please try me for the job.
- İş için beni deneyin, lütfen.
You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
- Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
Sami tried a few samples, but he didn't buy.
- Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.