Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir.
- Health is not valued till sickness comes.
O sağlığa zenginliğin üzerinde değer verir.
- She values health above wealth.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
Tom onu almadan önce bir ressam tarafından tabloya bir değer biçtirdi.
- Tom had the painting appraised by an expert before he bought it.
Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.
- A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.
Hastalık gelene kadar sağlık değerli değildir.
- Health is not valued until sickness comes.
Aynı değerleri paylaşmıyoruz.
- We don't share the same values.
Tom ve ben aynı değerleri paylaşmayız.
- Tom and I don't share the same values.
Tom ve ben aynı değerleri paylaşmayız.
- Tom and I don't share the same values.
Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.
- In living through these uncertain times, it is necessary to be flexible and not be a captive to traditional values.