Definition von demek im Türkisch Englisch wörterbuch
- tell
Can you tell me what you mean by that?
- Bununla ne demek istediğini bana söyleyebilir misin?
Even if you boss attacks you and tells you to go away, you should make your point.
- Patronun sana saldırsa ve defolup gitmeni söylese bile, sen demek istediğini anlatmalısın.
- say
I wish she wouldn't pussyfoot about it and just say what she means.
- Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese.
I did say that, but I didn't mean it.
- Onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- name
I love the name Bella, it means pretty, right?
- Bella adını seviyorum, güzel demek, değil mi?
I love the name Bella, it means pretty, right?
- Bella ismini seviyorum, güzel demek, değil mi?
- fellowship
- union
- fraternity
- call on
- call
I wish you'd stop calling me Tom.
- Keşke bana Tom demekten vazgeçsen.
He as good as called me a liar.
- O bana bir yalancı demekten geri kalmadı.
- in other words
- utter
To say that technology changes rapidly is to utter a truism.
- Teknoloji hızla değişir demek bilinen gerçeği dile getirmektir.
- state
- league
- style
- bid
- having the value, importance, or force (of). demeye gelmek to come to mean. demeye getirmek to say (something) in so many words, mean to say
- bade
- to say; to call, to name; to mean
- term
- observe
- then
Do you know what's going on? - No. What's it all about then?
- Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor?
If you didn't know me that way then you simply didn't know me.
- Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir.
- having the meaning (of)
- so
- mean by
- affirm
- demek istemek
- mean
- demek istemek
- get at
- demek istemek
- connote
- demek ki
- so, thus, therefore, in this case
- demek (said)
- say
- demek istediğim
- what i mean
- demek istemek
- insinuate
- demek istemek
- entendre
- demek istenilen şey
- drift
- demek ki
- ie,id est
- demek ki
- that's to say
- demek ki
- thus
- demek ki
- wit
- demek ki
- so
- demek ki
- it means that
- demek ki
- viz
- demek ki
- i.e
- demek ki
- id est
- demek ki
- therefore
- demek ki
- in this case
- demek oluyor ki
- so it means that
- demek değildir ki
- not that
- demek istemek
- to mean, to get at sth
- demek istemek
- purport
- demek istemek
- drive at
- demek istenilen
- implied
- demek ki
- scil
- demek ki
- sc
- demek olmak
- mean
- demek olmak
- 1. to mean, come to mean. 2. to have the value of, be equivalent to
- demek olmak
- to mean, to signify
- demek olmak
- add up to
- demek olmak
- signify
- demek olmak
- imply
- demek olmak
- stand for
- demek olmak
- boil down to
- demek oluyor
- ki so it means that; that means
- demek oluyor ki
- in that case
- demek oluyor ki
- viz
- demek oluyor ki
- videlicet
- demek yerindedir
- it is safe to say that
- de
- also
- de
- so
- de
- too
- de
- as well
- deme
- come
I've come to say goodbye.
- Hoşça kal demek için geldim.
Don't you dare come here again!
- Sakın bir daha buraya geleyim deme!
- deme
- no
- Ne demek
- a) What does it mean? b) Not at all c) Be my guest!
- de
- in
- bu ne demek
- what does it mean
- de
- even
- de
- (Tıp) de
- de
- once
- deme
- you don't say!
- evet demek
- accept
- merhaba demek
- say hello
- ne demek
- what does it mean?
What does it mean to be a Christian?
- Bir Hristiyan olmak ne demek?
What does it mean to think big?
- Büyük düşünmek ne demek?
- ne demek
- not at all
- nefes nefese (bir şey) demek
- puff
- peki demek
- ok
- peki demek
- ok, ok
- pes demek
- give in
- yeter artık demek
- cry quits
- de
- at
- de
- on
- demek istemek
- drive at sth
- de
- during
- de
- aswell
- de
- d.e
- demek ki
- say that
- zehi zehi demek
- Zehi Zehi mean
- akım derken bokum demek
- to put one's foot in it
- akım derken bokum demek vulg
- 1. to blunder and say something bad by mistake. 2. to try to show off and end up revealing one's faults
- alçacık/küçük dağları ben yarattım demek
- to be very conceited
- aman demek
- to ask for mercy; to surrender
- anan yahşi, baban yahşi demek
- colloq . to butter someone up, flatter and cajole him
- armutun sapı var, üzümün/kirazın çöpü var demek
- to find a fault in everything
- banko demek
- go the bank
- banko demek
- go bank
- besmele çekmek/demek/okumak
- to pronounce this formula
- bismillah demek
- colloq . to begin, get going
- bu ne demek
- What does this mean
- canına tak demek
- to be sick to death of sb/sth
- dama demek
- 1. to give up, quit (because of exhaustion or frustration). 2. (for a supply) to be used up, be finished up, be all gone
- dank etmek/demek
- to dawn upon, become apparent to (someone)
- de
- and (an intensive)
- de
- He kept on ... (expression of repetitiousness or perseverance)
- de
- both, and
- de
- and
- de
- It is enough that
- de
- withal
- de
- and, and then, so; but
- de
- but anyhow, even though
- de
- stamped his feet and said (expression of insistence)
- de
- too, also
- de
- used to add emphasis to a scornful or sarcastic remark: Kitap yazmak da iş mi? As if writing books could be called work!
- de
- lapse
- de
- not
- deme
- I declare
- deme
- dear
- deme
- ho
- deme
- well, i declare
- demek ki
- scilicet
- demek ki
- that is to say
- demek ki
- idest
- demek ki
- to wit
- demek ki
- that means
- domino demek
- to call "domino!" and go out (and thus win)
- doğruya doğru eğriye eğri demek
- to call a spade a spade
- doğruya doğru, eğriye eğri demek
- to speak the simple truth; to call a spade a spade
- elaman demek
- to be fed up, have had it
- elveda demek
- bid smb. farewell
- evet demek
- say yes
Tom wants to say yes, but he can't.
- Tom evet demek istiyor ama diyemiyor.
It would be stupid to say yes.
- Evet demek aptalca olurdu.
- eyvallah demek
- to accept, agree, not to object (to)
- gık demek
- to object, to complain
- gık demek
- to make a few weak protests, protest weakly
- hayır demek
- to say no
- he demek
- to okay, to approve
- he demek
- to agree, accept, consent
- hodri meydan demek
- to call one's bluff
- hoşgeldiniz demek
- welcome
- hoşgeldiniz demek
- bid smb. welcome
- höt demek
- to speak sharply to, snap at, yell at
- hık mık etmek/demek
- to quibble, cavil, raise unimportant or irrelevant objections; to drag one's feet
- illallah demek
- have had a bellyful of
- illallah demek
- to be sick to death of sb/sth, to be sick and tired of sb/sth
- illallah demek/etmek
- to be fed up (with), have had enough (of)
- imanına tak demek
- (Konuşma Dili) (for something) to be the last straw, cause (someone) to lose his/her patience
- iyi akşamlar demek
- bid smb. good night
- iyi akşamlar demek
- wish smb. good night
- iyiye iyi, kötüye kötü demek
- to call a spade a spade, speak plainly, be forthright
- kabul olunmayacak duaya âmin demek
- to expect the impossible
- kafasına dank etmek/demek
- to dawn on one at last
- kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
- to hide the distress one suffered
- kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
- to hide one's sufferings from others
- küçük dağları ben yarattım demek
- to be very conceited, be very full of oneself
- küçük dağları ben yarattım demek
- to suffer from a swollen head
- küçük dağları ben yarattım demek
- think oneself no small potatoes
- merhaba demek
- say hello to smb
- ne demek istedin?
- what did you mean?
- ne demek istediniz?
- what did you mean?
- ne demek istiyorsan söyle
- (Konuşma Dili) out with it
- ne demek istiyorsun
- What are you getting at
- ne demek istiyorsun
- wdym
- ne demek şimdi bu
- what is this supposed to mean
- ne demek?
- 1. What does it mean?: Bu ne demek? What does this mean? 2. Just what does it mean? (said angrily): Ders ekmek ne demek? Just what do you mean by cutting a class?
- oh demek
- 1. to breathe a sigh of satisfaction. 2. to sit back and enjoy life, take it easy
- oh demek
- a) to give a sigh of relief b) to have a breather
- olmayacak duaya amin demek
- to square the circle
- olmayacak duaya amin demek
- to hope for the impossible
- pas demek
- to pass
- paydos demek
- to leave off doing something
- pes demek
- to give in, to say uncle
- tavşana kaç, tazıya tut demek
- to play both ends against the middle
- öyle demek istemedim
- I didn't mean that
- şah demek
- check
- şah demek
- give check
- şah demek
- in check