Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
- The above-mentioned mail item has been duly delivered.
Tom bu mesajı teslim etmek için buraya gelmemi istedi.
- Tom asked me to come here to deliver this message.
Bu paketi Tom Jackson'a teslim etmek zorundayım.
- I have to deliver this package to Tom Jackson.
Önümüzdeki pazartesiden önce her şeyi dağıtmak için elimizden geleni yapacağız.
- We'll do our best to deliver everything before next Monday.
Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.
- After the battle they delivered the town to the enemy.
Üzgünüm. Bunu dün teslim etmeliydim.
- I'm sorry. I should've delivered this yesterday.
delivered duty paid, delivered ex ship.
deliver a speech.
she delivered a baby boy yesterday.
deliver a captive from the prison.
deliver a package, deliver the mail.
deliver the thief to the police.
the doctor delivered the baby.
... But the key point I think is video has to be delivered. ...
... delivered to you in a passive-- you just sit and you ...