delightsome

listen to the pronunciation of delightsome
Englisch - Türkisch
{s} zevk verici
(sıfat) zevk verici
delightful
latif
delightful
hoş

Portakal çiçekleri rahatlatıcı bir etki ve hoş bir kokuya sahiptir. - Orange blossoms have a relaxing effect and a delightful scent.

Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş. - It is delightful to be praised by an expert in the field.

delightful
{s} tatlı

Tatlı bir mizah duygusu var. - She has a delightful sense of humor.

delightful
{s} zevkli
delightful
{s} hoş, güzel; zevkli
Englisch - Englisch
{a} pleasant, pleasing, delightful
delightful
Very pleasing; delightful
{s} pleasing, agreeable
delightsome
Favoriten