dejection; despondency; lowness

listen to the pronunciation of dejection; despondency; lowness
Englisch - Türkisch

Definition von dejection; despondency; lowness im Englisch Türkisch wörterbuch

depression
depresyon

Mary şiddetli depresyon belirtileri gösteriyor. - Mary is showing signs of severe depression.

Öz bakımda eksiklik bir depresyon belirtisi olabilir. - Poor personal hygiene can be a sign of depression.

depression
{i} çöküntü
depression
(Ticaret) kriz

Ekonomi hafif bir krizde. - The economy is in a slight depression.

1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti. - During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.

depression
(Biyokimya) baskılama
depression
(Ticaret) şiddetli durgunluk
depression
basınç düşmesi
depression
(Coğrafya) çukurluk

Yolda bazı çukurluklar var. - There are some depressions in the road.

depression
(Ticaret) ekonomik kriz

Ekonomist, sürüp giden bir ekonomik kriz sezinledi. - The economist anticipated a prolonged depression.

depression
kasavet
depression
(Askeri) alçalma
depression
çökkünlük
depression
{i} çökme
depression
(Askeri) ALÇALIŞ VERME: Yükseliş tertibatı vasıtasıyla bir silahın namlu ağzını, özellikle yatay vaziyetten daha aşağıya indirmek. 2. DEPRESYON BÖLGESİ Yüksek basınçla çevrili alçak barometrik bölge
depression
{i} moral bozukluğu, keyifsizlik
depression
{i} daralma
depression
{i} buhran

Büyük Buhran 1929'da başladı ve 1930'larda sona erdi. - The Great Depression started in 1929 and ended in the 1930's.

Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu. - The Great Depression triggered a great surge in crime.

depression
{i} alçak basınç alanı
depression
{i} bastırma
depression
basma/çukur/bunalım
Englisch - Englisch
depression
dejection; despondency; lowness
Favoriten