Ben bu sorunu çözmen için sana meydan okuyorum.
- I defy you to solve this problem.
Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.
- I defy you to make it public.
English is a logic-defying language.
to defy an enemy; to defy the power of a magistrate; to defy the arguments of an opponent; to defy public opinion.