Saatim günde beş saniye ileri gider.
- My watch gains five seconds a day.
Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.
- The pilot ejected his seat seconds before the plane crashed.
Tom birkaç saniye bekledi ve sonra kapıyı açtı.
- Tom waited for several seconds and then opened the door.
Lütfen on saniye bekleyin.
- Please wait ten seconds.
On iki saniyede 100 metre koşabilir.
- He can run 100 meters within twelve seconds.
11 saniyede 100 metre koştu.
- He ran 100 meters in 11 seconds flat.