Düşmanlarımızı yenmek zorundayız.
- We have to defeat our enemies.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Aslında kendimizi yenilgiye hazırlamıştık.
- Actually, we had prepared ourselves for defeat.
Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
- Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.
- The defeated army retreated from the country.
Antlaşma iptal edildi.
- The treaty was defeated.
Tom yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- Tom refused to accept defeat.
Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
- Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
... and to defeat them at the things they're not expert at, ie, ...
... what we put out Qaeda's core leadership on a path to defeat ...