defada

listen to the pronunciation of defada
Türkisch - Englisch
at once
Immediately; now; right away

Tell the doctor to come at once. She is having a baby.

At the same time; simultaneously; together; at a time

He tried to eat four cookies at once.

immediately, right now; all at once, all together, at the same time
simultaneously; "he took three cookies at a time"
without delay or hesitation; with no time intervening; "he answered immediately"; "found an answer straightaway"; "an official accused of dishonesty should be suspended forthwith"; "Come here now!"
bir defada alınan miktar
batch
defa
time

He cheated death many times on the battlefield. - Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.

This time, it looks like it is me who is wrong. - Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.

defa
times

Tom has been to Boston a number of times. - Tom defalarca Boston'da bulundu.

The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said. - Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.

defa
time, turn: üç defa three times
defa
times in a
defa
volta
orakla bir defada biçilen yer
swath
defa
clip
bir defada
at one heat
bir defada
at once

The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world. - Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.

Don't try to do all these things at once. - Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.

bir defada
outright
bir defada satın almak
buy outright
kuluçkadan bir defada çıkan civcivler
clutch
orakla bir defada biçilen yer
swathe
Türkisch - Türkisch

Definition von defada im Türkisch Türkisch wörterbuch

defa
Kez, kere
DEFA
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin eğilip ikiye bükülmesi
DEFA
(Osmanlı Dönemi) Boynuz ve kanat uzunluğu
defa
Kez, kere: "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı."- Y. K. Beyatlı
defada
Favoriten