deep narrow passage through land; narrow canyon; throat; act of gorging oneself

Englisch - Türkisch

Definition von deep narrow passage through land; narrow canyon; throat; act of gorging oneself im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

gorge

oburcasına çok veya çabuk yemek yemek

gorge

oburcasına yutulan şey

gorge

{i} iki dağ arasındaki geçit/boğaz

gorge

dar

gorge

yemek atıştırmak

gorge

oluk

gorge

{i} boğaz

Ben bir taşa takıldım ve o beni yakalamasaydı, boğaza düşerdim. - I tripped on a stone, and if he hadn't caught me, I would have fallen into the gorge.

gorge

{i} geçit

gorge

boğaz/koyak

gorge

{f} tıka basa yemek

gorge

{i} gırtlak

gorge

{i} oburluk

gorge

{f} tıka basa doldurmak

gorge

{f} tıkınmak

gorge

tiksinti

gorge

iki dağ arasındaki geçit

gorge

su yolunu tıkayan birikinti

gorge

atıştırmak

Englisch - Englisch

Definition von deep narrow passage through land; narrow canyon; throat; act of gorging oneself im Englisch Englisch wörterbuch

{i} gorge

Silbentrennung

deep nar·row pas·sage through land; nar·row canyon; throat; act of gorg·ing one·self