Tom'un odasını dekore etme tarzını sevmiyorum.
- I don't like the way Tom decorated his room.
Odasını güllerle dekore etti.
- She decorated her room with roses.
Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.
- The hall was decorated with Japanese paintings.
Tom'un evinin içi zevkle dekore edilmiştir.
- The interior of Tom's house is decorated tastefully.
Tom süslenmiş bir savaş kahramanı.
- Tom is a decorated war hero.
Mars'taki tapınaklar, nilüfer çiçekleri ile süslenmiştir.
- The temples on Mars are decorated with lotus flowers.
Noel ağacını ışıklarla dekore ettik.
- We decorated the Christmas tree with lights.
Odasını güllerle dekore etti.
- She decorated her room with roses.
Mary Noel ağacını süslemek için annesine yardım etti.
- Mary helped her mother decorate the Christmas tree.
Tom sevdiği film posterleri ile duvarını dekore etti.
- Tom decorated his wall with posters of his favorite movies.
Tom ve Mary balonlarla spor salonunu dekore ettiler.
- Tom and Mary decorated the gym with balloons.
Nikah için kilise çiçeklerle süslendi.
- The church is decorated with flowers for the wedding.
Balonlarla süslemeyi severim.
- I love to decorate with balloons.
Balonlarla süslemeyi severim.
- I love to decorate with balloons.
Tom, Noel ağacını süslemesine Mary'nin yardım etmesini istedi.
- Tom asked Mary to help decorate his Christmas tree.
Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.
- You can decorate the cocktail with a cherry or a pineapple.
Bu ev yakında, iki yatak odası ve bir oturma odası var, ve dekorasyonu kötü değil; ayda 1500.
- This house is nearby, it has two bedrooms and a living room, and the decoration isn't bad; it's 1500 a month.
It makes sure that the field name argument is not empty, and that the field specified there is an actual existing field in the class which declares the method decorated with this attribute.
... decorated in the new ceramic tiles ...
... to settle sumptuous and lavishly decorated marble residences ...