Kendimi ihanete uğramış hissediyorum ama yine de onu seviyorum.
- I feel betrayed, but I still like her.
Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.
- Tom felt both betrayed and humiliated.
Biz ona bir kahraman dedik ama o bize ihanet etti.
- We called him a hero, but he betrayed us.
Onun güvenine ihanet etti.
- She betrayed his trust.