Sizi temin ederim ki sizi aldatmak niyetinde değildim.
- I assure you I didn't intend to deceive you.
Aldatmaktansa aldatılmayı tercih ederim.
- I would rather be deceived than to deceive.
Sence çocukları kandırmak kolay mıdır?
- Do you think it is easy to deceive children?
Asla seni kandırmak istemedim.
- I never wanted to deceive you.
Tom beni aldatmaya çalıştı.
- Tom tried to deceive me.
Kendimizi aldatmayalım.
- Let's not deceive ourselves.
Ben onların beni aldatmadığını umarım.
- I hope they aren't deceiving me.
Onun beni aldatmasını düşünemiyorum.
- I can't conceive of her deceiving me.
Beni en çok kızdıran aldatılmış olmamdı.
- What bugged me most was having been deceived.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
He was feeding me a line about his plans to open a new restaurant downtown.