dear, precious, loved

listen to the pronunciation of dear, precious, loved
Englisch - Türkisch

Definition von dear, precious, loved im Englisch Türkisch wörterbuch

beloved
{i} sevgili

En sevgili oğlunu kaybetti. - He lost his most beloved son.

Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır. - Every beloved object is the center point of a paradise.

beloved
{s} sevilen

Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur. - Life without beloved person has no sense.

Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir. - Nothing is as beloved as what one does in vain.

beloved
canım
beloved
aziz
beloved
{i} can
beloved
aziz/sevgili
Englisch - Englisch
{s} beloved
dear, precious, loved
Favoriten