değilim

listen to the pronunciation of değilim
Türkisch - Englisch
I'm not

Because I didn't take the bus, I'm not home yet. - Otobüse binmediğimden dolayı,henüz evde değilim.

I didn't take that bus, so I'm not at home right now. - Otobüse binmedim,bu yüzden şimdi evde değilim.

değil
not

I know one of them but not the other. - Birini tanıyorum da ötekini değil.

I like to play sport for fun not for competition. - Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.

değil
no
değil
ain't

If it ain't broke, don't fix it. - Bozuk değilse tamir etme.

Two out of three ain't bad. - Üçünde ikisi kötü değil.

değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
adam değilim
I'll be damned if (I will/do)
adam değilim!
(Konuşma Dili) I'll be damned
bilmez değilim
i am not unaware that
değil
am not

I am nothing but a poor peasant. - Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.

I am not the captain of the new team. - Ben yeni takımın kaptanı değilim.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

YouTube is not a good website. - YouTube iyi bir web sitesi değildir.

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
emin değilim
I'm not sure

I'm not sure right now. - Şu anda emin değilim.

I know you think you understood what you thought I said, but I'm not sure you realized that what you heard is not what I meant. - Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

henüz sipariş vermek için hazır değilim
I'm not ready to order yet
seninle aynı fikirde değilim
(Argo) pig's arse!
Türkisch - Türkisch

Definition von değilim im Türkisch Türkisch wörterbuch

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra
değilim
Favoriten