değildir

listen to the pronunciation of değildir
Türkisch - Englisch
isn't
Is not
Isn't is the usual spoken form of `is not'. the short form of 'is not'
{f} not exist, not live, not occupy a position, not exist in a particular condition (first person, singular form)
demek değildir ki
not that
değil
not

Hope is not a strategy. - Ummak bir strateji değildir.

I know one of them but not the other. - Birini tanıyorum da ötekini değil.

değil
no
değil
ain't

It ain't like before, you know. - O eskisi gibi değil, biliyorsun.

I ain't worried about what he might say. - Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.

kimse mükemmel değildir
nobody is perfect
değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
değildirler
aren't
Varit değildir
It's unlikely to happen
benim işim değildir
that's not in my line
değil
am not

I am not gay, but my boyfriend is. - Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

I am not tired. Neither am I. - Yorgun değilim. Ben de.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
durum böyle değildir
that is not the ease
hamala semeri yük olmaz/değildir
(Atasözü) You don't feel the weight of those responsibilities which you are used to bearing
kimsenin enayisi değildir
he is nobody's fool
Türkisch - Türkisch

Definition von değildir im Türkisch Türkisch wörterbuch

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra
Englisch - Türkisch

Definition von değildir im Englisch Türkisch wörterbuch

satılık değildir
Not for sale
değildir
Favoriten