Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
You need to have exact change to pay the toll of the expressway.
- Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.
Our school has accepted three Americans as exchange students.
- Okulumuz üç Abd'liyi değişim öğrencisi olarak kabul etti.
Are you an exchange student?
- Sen bir değişim öğrencisi misin?
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Changes in the country are inevitable.
- Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.
Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.
- Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.