This story is based on actual events.
- Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır.
This story is based on facts.
- Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
Can she endure a long trip?
- O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
The emigrants have endured physical and mental pain.
- Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
There are various ways of enduring the pain.
- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
Hold fast to this tree.
- Bu ağaca sıkı dayanın.
My house is designed to withstand an earthquake.
- Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.