Türkisch - Englisch
Definition von dayama im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) docking
- (Bilgisayar) align
- dayamak
- prop
- dayamak
- rest
- dayamak
- stand
- dayamak
- stay
- dayamak
- thrust
- dayamak
- nestle
- dayamak
- lean
- dayamak
- to lean against, to set against, to rest; to base on; to thrust
- dayamak
- prop up
- dayamak
- ply with
- dayamak
- to force (something, someone) upon (someone)
- dayamak
- base on
- dayamak
- to lean (one thing) against (another), prop (one thing) against (another), set (one thing) against (another)
- dayamak
- lean against
- dayamak
- support
Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.
-Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- dayamak
- recline on
- dayamak
- recline upon
- dayamak
- recline
- dayamak
- base upon
- dayamak
- prov. to thrust (something) right before (one's eyes)
- dayamak
- to deliver or present (something, someone) angrily (to someone)
- dayamak
- to press (something) against (a place)
- dayamak
- to position (a military unit) in front of/against. dayayıp döşemek to furnish (a house) completely
- dayamak
- (yiyecek) ply
- hidrolik dayama
- (Otomotiv) hydraulic ram
- kol dayama yeri
- armrest
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von dayama im Englisch Englisch wörterbuch
- daya
- Compassion, Pity
- daya
- Merciful
- daya
- mercy, the Grace of God This term was formerly used to refer to the Superconscious Mind in this teaching
- daya
- compassion
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von dayama im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Dayamak işi
- Bir çeşit yassı ekmek
- Dayamak
- vermek
- Dayamak
- yaslamak
- dayamak
- Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak
- dayamak
- Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek
- dayamak
- Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak
- dayamak
- Varmak, ulaşmak
- dayamak
- Ardına kadar açmak
- dayamak
- Bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak
- dayamak
- Hızla, öfkeyle veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak