Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Tom Mary'ye güvenen tek kişiydi.
- Tom was the only one who trusted Mary.
O, her zaman güvenilir bir insandır.
- He is a man who can always be trusted.
Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.
- He is trusted by his parents.