Düğün düzenleme sitesi ile tanışma sitesi arasında ne fark vardır?
- What's different between a wedding arrangement site and a dating site?
Tinder bir popüler online tanışma uygulaması.
- Tinder is a popular online dating application.
Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
- After eight months passed and his broken heart healed, George eventually started dating girls again.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Fadıl, Leyla'nın gizli buluşma hayatı hakkında bilgi edindi.
- Fadil found out about Layla's secret dating life.
Ben onunla buluşmaya başladım.
- I started dating her.
Randevunda iyi zaman geçir.
- Have a good time on your date.
Bir zamanlar tam Mary gibi bir kızla çıkıyordum.
- I once dated a girl just like Mary.
Tom randevusu için bir çiçek ve hediyeler aldı.
- Tom brought a flower and presents for his date.
Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
- Tom doesn't have a date for the Saturday night.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.
- Tom has a lunch date with Mary.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Onunla flört ediyor musun?
- Do you ever date her?
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Bu gece eski bir kız arkadaşımla bir buluşmam var.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Bu ceketin modası geçmiş.
- This coat is out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
O ders kitabı güncel değil.
- That textbook is out of date.
Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.
- Tom asked Mary for a date, but she turned him down.
Diğer kadınlarla çıkmak istiyorum.
- I want to date other women.
It was a couple of years before he even started dating again.
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.
... She started dating this new guy. ...