İşte 1 Nisan tarihli faks mesajınıza verilen cevap.
- Here is our answer to your fax message dated April 1st.
Heykel 1920 tarihlidir.
- The statue is dated 1920.
Mary ve ben uzun zaman önce çıktık.
- Mary and I dated a long time ago.
Randevunda iyi zaman geçir.
- Have a good time on your date.
Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
- Tom doesn't have a date for the Saturday night.
Dün gece Jane ile bir randevum vardı.
- I had a date with Jane last night.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Tom Mary ile amacına ulaşamadı; ondan buluşma talep ettiğinde o onu reddetti.
- Tom couldn't make the grade with Mary; she refused him when he asked her for a date.
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
- I won't allow you to date my sister.
Tom'un şimdiye kadar flört ettiği tek kız Mary'dir.
- The only girl Tom has ever dated is Mary.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Yakında buluşmak için bir randevu verdik.
- We made a date to meet soon.
Erkek arkadaşım ve ben ilk buluşmamızda seks yaptık.
- My boyfriend and I had sex on the first date.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Onun fikirleri çağdaş.
- His ideas are up to date.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu ceketin modası geçmiş.
- This coat is out of date.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Doğum günün hangi tarih?
- Which is the date of your birthday?
Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
- Tom had a date for Valentine's Day.
Diğer kadınlarla çıkmak istiyorum.
- I want to date other women.
Tom'la çıkmak istiyor musun?
- Do you want to go out on a date with Tom?
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.