Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.
- Tom looked at the thermometer on his dashboard.
Bu arabanın gösterge paneli tamamen elektroniktir.
- The dashboard of this car is completely electronic.
Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
- Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
- Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
Dashboarding your work can enhance productivity.
Tom has a dashcam in his car.
- Tom has a dashboard camera in his car.