das gleiche

listen to the pronunciation of das gleiche
Englisch - Türkisch

Definition von das gleiche im Englisch Türkisch wörterbuch

the same
{i} tıpkı
the same
{i} farketmez
the same
{i} değişmemiş
the same
{i} aynı

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. - The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.

the same
{i} aynen
the same
{i} aynı şekilde

Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor. - Tom feels exactly the same way as Mary does.

O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı. - He did business in the same manner as his father did.

the same
{i} farksız