darauffolgend

listen to the pronunciation of darauffolgend
Deutsch - Türkisch
ertesi
Englisch - Türkisch

Definition von darauffolgend im Englisch Türkisch wörterbuch

following
{s} izleyen

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

ensuing
sonradan meydana gelen
ensuing
peşpeşe
ensuing
sonradan gelen
following
yandaşlar
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var. - I need the following items.

Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın. - Answer the following questions in English.

following
{f} izle

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim. - I asked Tom to stop following us.

following
ed.-den sonra
ensuing
birbirini takip et(mek)
ensuing
{s} ertesi
ensuing
birbirini takip et
ensuing
{s} ardından gelen
ensuing
{s} sonraki
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Kazadan sonra o çabucak iyileşti. - Following the accident he recovered quickly.

Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı. - Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi
Deutsch - Englisch
-to-be (person)
ensuing
subsequent
following