Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
daralma
Türkisch - Englisch
Definition von
daralma
im Türkisch Englisch wörterbuch
contraction
restriction
narrowing
That gap is narrowing.
-
Bu geçit daralmaktadır.
shrinkage
phonetics fronting of a vowel
stricture; depression
getting bored
narrowing; contraction; shrinkage
(Tıp)
stenosis
(Ticaret)
shrink
stricture
narrowıng
{i}
depression
Relevante Übersetzungen
daralmak
contract
daralmak
narrow
That gap is narrowing.
-
Bu geçit daralmaktadır.
daralmak
heat
daralmak
tighten
daral
{f}
shrunken
daralmak
get tight, tighten
daralmak
narrow, become narrow
daralmak
(for cloth) shrink
daralmak
become scant, become meager
daralmak
contract by
daralmak
shrink
daralmak
get bored
daralmak
to become scant, become meager
daralmak
(elbise) run up
daralmak
to narrow, to become narrow; to shrink, to contract; to become tight; to become scanty; to become difficult
daralmak
to get tight, tighten
daralmak
become narrow
daralmak
to narrow, become narrow
daralmak
(for cloth) to shrink
eklem aralığında
daralma
(Tıp)
intraarticular narrowing
ekonomik
daralma
(Ticaret)
economic constriction
tedrici
daralma
gradual contraction
Türkisch - Türkisch
Definition von
daralma
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Daralmak işi
Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi
Daralmak işi: "Yeni bir aşkın eşiğindeymiş gibi bir daralma vardı yüreğinde..."- N. Cumalı
Relevante Übersetzungen
Daralmak
darlaşmak
daralmak
Azalmak: "Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış."- R. N. Güntekin
daralmak
Zayıflamak: "Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi."- S. F. Abasıyanık
daralmak
Dar duruma gelmek, küçülmek
daralmak
Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak: "Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu."- N. Cumalı
daralmak
Güçleşmek, zorlaşmak
daralmak
Zayıflamak
daralmak
Dar duruma gelmek, küçülmek; azalmak
daralmak
Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak
daralma
Silbentrennung
da·ral·ma
Aussprache
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
daralma
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen