Tom, oraya yalnız gitmenin çok riskli olacağını söyledi.
- Tom said it was too risky to go there alone.
Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.
- The directors were reluctant to undertake so risky a venture.
Bu riskli ve tehlikeli.
- This is risky and dangerous.
Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?
- Would you like to take part in this risky experiment?