Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
- Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Bu riskli ve tehlikeli.
- This is risky and dangerous.
Bu riskli deneye katılmak ister misin?
- Do you like taking part in this dangerous experiment?
Karanlıktan sonra Park Caddesi'nde yalnız yürümenin tehlikeli olduğunu duydum.
- I've heard that it's dangerous to be walking alone on Park Street after dark.
Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
- Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- Radioactive matter is dangerous.
Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır.
- There are dangers that threaten both men and women.
Bu riskli ve tehlikeli.
- This is risky and dangerous.
Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar.
- They risked their lives on the dangerous trip.
Biz korkunç bir tehlike içindeyiz.
- We are all in terrible danger.
Tehlike her zaman korkunun gözlerinden daha büyük görünüyor.
- Danger always looks bigger through the eyes of fear.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- Radioactive matter is dangerous.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- Products with GMO are dangerous to human life.
Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan hoşlanıyorsun.
- You do like living dangerously.
Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan zevk alır mısın?
- Do you enjoy living dangerously?
You stand within his danger, do you not? (Shakespeare, Merchant of Venice, 4:1:180).
Thou shalt not kyll. Whosoever shall kyll, shalbe in daunger of iudgement.
... take care of all the prices. In my view, that is equally wrong and much more dangerous. ...
... ethnicity or even religion in spotting these dangerous people ...