Foreign rice is hard and tasteless, and doesn't appeal to the Japanese palate.
- Yabancı pirinç sert ve tatsızdır ve de Japon damak tadına hitap etmez.
The tongue and the palate are the taste organs.
- Dil ve damak tat organlarıdır.
They were playing a game of checkers.
- Dama oyunu oynuyorlardı.
I played checkers with Tom all afternoon.
- Bütün öğleden sonra Tom'la dama oynadım.
Dried fish is not to my taste.
- Kurutulmuş balık benim damak tadıma uygun değil.
Tom has excellent taste.
- Tom'un mükemmel bir damak tadı var.
I played checkers with Tom all afternoon.
- Bütün öğleden sonra Tom'la dama oynadım.
They were playing a game of checkers.
- Dama oyunu oynuyorlardı.
Tom and Mary played draughts.
- Tom ve Mary dama oynadı.