A wave of emotion overcame her when she thought about her son who was killed in battle.
sine wave.
Light and sound travel in waves.
- Işık ve ses dalgalar halinde iletilir.
The ear canal sends sound waves to the eardrum.
- Kulak kanalı, kulak zarına ses dalgaları gönderir.
The little boat bobbed on the rough sea.
- Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.
I like the waves of the Black Sea.
- Karadeniz'in dalgalarını severim.
A cold wave passed over Japan.
- Bir soğuk hava dalgası Japonya üzerinden geçti.
Quite a few people were killed on the cold wave that hit this area.
- Birçok kişi bu alana vuran soğuk hava dalgasında öldü.
We're in the second week of an unrelenting heat wave.
- Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.
The Japanese archipelago is struck by a terrible heat wave.
- Japon takımadaları korkunç bir sıcak hava dalgası ile vuruldu.
The shock wave came and obliterated everything and everyone.
- Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.