You seem pretty preoccupied.
- Sen oldukça dalgın görünüyorsun?
It looks like Tom is a little preoccupied.
- Tom biraz dalgın gibi görünüyor.
I think Tom is absent-minded.
- Tom'un dalgın olduğunu düşünüyorum.
Even intelligent people are sometimes absent-minded.
- Zeki insanlar bile bazen dalgındırlar.
Tom looks a little lost.
- Tom biraz dalgın görünüyor.
He had an absent look on his face.
- Yüzünde dalgın bir bakış vardı.
While he was talking, I guess I was absent-minded.
- O konuşurken, sanırım ben dalgındım.
He did it absentmindedly.
- O bunu dalgın bir biçimde yaptı.
Tom looked absently out the window.
- Tom pencereden dışarıya dalgın dalgın baktı.