daki̇k

listen to the pronunciation of daki̇k
Türkisch - Englisch

Definition von daki̇k im Türkisch Englisch wörterbuch

dakik
punctual

In the first place, you should be punctual. - İlk etapta, dakik olmalısın.

Can't you ever be punctual? I have been waiting here for one hour. - Hiç dakik olamaz mısın? Bir saattir burada bekliyorum.

dakik
rigorous
dakik
prompt
dakik
precise
dakik
minute

Walking from the station to the house takes only five minutes. - İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.

I'll be back in ten minutes. - 10 dakika içinde döneceğim.

dakik
refined
dakik
precise, exact (person, tool)
dakik
exact

Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88. - Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir

Tom was exactly twelve minutes late. - Tom tam olarak on iki dakika geç kalmıştı.

dakik
punctual, exact; minute, accurate, precise
dakik
1.requiring precision, delicate (piece of work)
dakik
nice
dakik (saat)
precise
dakik olmak
cross one's T's
dakik olarak
prompt
dakik olmayan
unpunctual

She doesn't like unpunctual people. - O, dakik olmayan insanları sevmez.

dakik
accurate
dakik
punctional
dakik
precision
dakik
scrupulous
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) (Ekseri mânevi mânalar için) Pek ince. Nâzik. Ufak
dakik
Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren
dakik
Düzenli işleyen
dakik
(Osmanlı Dönemi) ince ve derin
daki̇k
Favoriten