You're worse than him.
- Sen ondan daha kötüsün.
You've probably seen a lot worse.
- Muhtemelen çok daha kötüsünü gördün.
Tom speaks French worse than English.
- Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.
The weather today is worse than yesterday.
- Bugün hava dünkünden daha kötü.
To make matters worse, it began to snow.
- Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.
To make matters worse, it began to rain.
- Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.