Definition von dağı im Türkisch Englisch wörterbuch
- (İnşaat) entropy
- mt
- dağ
- mountain
Did you know that some foxes lived on this mountain?
-Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
Mt. Fuji is Japan's tallest mountain.
-Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.
- Sion dağı
- Zion
- dağ
- {i} mount
We'd like to climb that mountain.
-Biz şu dağa tırmanmak istiyoruz.
We'd like to climb that mountain.
-Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- dağ
- mark
- deniz dağı
- (Denizbilim) seamount
- everest dağı
- everest mount
- göz dağı
- defiance
- göz dağı
- challenge
- Cebelitarık dağı
- Rock
- kaf dağı
- Cuff mountain
- Cebelitarık dağı
- Rock of Gibraltar
- Cheyenne Dağı Harekat Merkezi; sivil-askeri harekat merkezi
- (Askeri) Cheyenne Mountain Operations Center; civil-military operations center
- Güzel sanat ilâhelerinin dağı
- Helicon
- Güzel sanatlar tanrıçalarının dağı
- Parnassus
- Hüt Dağı gibi şişmek
- to swell up immensely
- Olimpos dağı
- Olympus
Mount Olympus is the highest mountain in the solar system.
-Olimpos Dağı güneş sistemindeki en yüksek dağdır.
In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
-Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- Parnas dağı
- Parnassus
- Sina Dağı
- Mount Sina
- Sion dağı
- Mount Zion
- dağ
- med. sear (produced by cauterization)
- dağ
- grief, anguish
- dağ
- mountain; heap, mound
- dağ
- brand (made by a hot iron)
- dağ
- montane
- dağ
- mons
A huge monster is coming down the mountain.
-Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
A monster lay on a rock near the top of the mountain.
-Bir canavar dağın zirvesine yakın bir kayanın üzerinde yatıyordu.
- dağ
- brand
- zeytin dağı
- Mount of Olives
Relevante Übersetzungen
Definition von dağı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Uzunhavayı andıran ve daha çok dağlık bölgelerde söylenen türkülerin makamı
- herekol dağı
- (Coğrafya) Herekol Dağı yaklaşık yüksekliği 2962 metre olan, geniş bir dağdır. Büyük kısmı Siirt ilinde olmasına rağmen Şırnak iline doğru da uzanmaktadır. Genellikle haritalarda Yazlıca Dağı olarak geçmektedir
- Dağ
- (Osmanlı Dönemi) SÜDD
- Dağ
- (Osmanlı Dönemi) NAIT
- Dağ
- kuh
- Dağ
- (Hukuk) CEBEL
- Dağ
- (Osmanlı Dönemi) TUR
- buz dağı
- Kutup bölgelerinde buzullardan koparak akıntılarla yer değiştiren büyük buz parçası, aysberg
- dağ
- Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan. İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık
- dağ
- Büyük üzüntü, acı
- dağ
- İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık
- dağ
- Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümlerine verilen ad
- dağ
- Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan
- dağ
- Büyük üzüntü, acı: "Dağda bağın var, yüreğinde dağın var."- Atasözü