dışarı da

listen to the pronunciation of dışarı da
Türkisch - Englisch

Definition von dışarı da im Türkisch Englisch wörterbuch

dışarıda
1. outside, out of doors, outdoors. 2. abroad
dışarıda
outdoor

It is getting dark outdoors. - Dışarıda hava kararıyor.

Nobody wants to work outdoors on a cold day. - Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.

dışarıda
extended
dışarıda
(Sinema) location
dışarıda
protruding
dışarıda
(Bilgisayar) away

While she was out the thief got away with her jewels. - O dışarıdayken hırsız onun mücevherleriyle kaçtı.

Who is in charge of the office while the boss is away? - Patron dışarıdayken ofisin sorumlusu kim?

dışarıda
popped
dışarıda
out of doors
dışarıda
abroad
dışarıda
out

Could we have a table outside? - Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?

Whoever comes, tell him I'm out. - Kim gelirse gelsin, ona dışarıda olduğumu söyle.

dışarıda
without

It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat. - Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.

dışarıda
outside, outdoors, out, out of doors; abroad
dışarıda
outdoors

Today, we have to sleep outdoors. - Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.

Nobody wants to work outdoors on a cold day. - Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.

dışarıda
outside

Tom told Mary that it was too hot to play outside. - Tom Mary'ye dışarıda oynanmayacak kadar sıcak olduğunu söyledi.

Play outside instead of watching TV. - TV izleme yerine dışarıda oynayın.

dışarıda
outofdoors
dışarı da
Favoriten