dışarı çıkarmak

listen to the pronunciation of dışarı çıkarmak
Türkisch - Englisch
put out
out

Tom opened the door to let his dog out. - Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.

Tom wants to take Mary out tomorrow night. - Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor.

take out
turn out
burnish
(Havacılık) extraction
stick out
exsert
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
çöpü dışarı çıkarmak
garbage out
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) TEBRİC
(Osmanlı Dönemi) TEBRİZ
dışarı çıkarmak
Favoriten