dış ticaret

listen to the pronunciation of dış ticaret
Türkisch - Englisch
Foreign trade, external trade
Foreign trade

My father has been engaged in foreign trade for many years. - Babam yıllardır dış ticaretle meşgul.

Japan depends on foreign trade. - Japonya dış ticarete bağlıdır.

(Hukuk) external trade
(Ticaret) international trade
foreign business
foreign commerce
foreign trading
(Ticaret) foreign-trade
dış ticaret müsteşarlığı
Secretariat of foreign trade
dış ticaret politikası
(Ticaret) foreign trade policy
dış ticaret sorumlusu
Foreign trade manager
dış ticaret uzmanı
(İdari Yönetim) Foreign trade specialist
dış ticaret şirketi
Foreign trade company
dış ticaret açığı
(Hukuk) trade balance deficit, foreign trade gap
dış ticaret dengesi
balance of trade
Türkisch - Türkisch
Bir devletin yabancı devletlerle yaptığı alışveriş, ithalât ve ihracatın tamamı
dış ticaret açığı
Yabancı ülkelerden alınan malların satılandan daha fazla olması sonunda ortaya çıkan borç tutarı
Englisch - Türkisch

Definition von dış ticaret im Englisch Türkisch wörterbuch

dış ticaret uzmanı
Foreign Trade Specialist
dış ticaret
Favoriten