You and I come from different worlds.
- Sen ve ben farklı dünyalardanız.
Everything is for the best in the best of all possible worlds.
- Her şey bütün olası dünyaların en iyisinin içindeki en iyiler içindir.
He has many enemies in the political world.
- Politik dünyada pek çok düşmanı var.
Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
Life never ends but earthly life does.
- Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Many people in the world are hungry.
- Dünyada birçok insan açtır.
A lot of people want peace all over the world.
- Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
If everybody were me, the world would be a much better place.
- Herkes benim gibi olsaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu.
If everybody thought the way I did, the world would be a much better place.
- Herkes benim gibi düşünse, dünya daha iyi bir yer olurdu.
The new jet circles the globe in twenty-four hours.
- Yeni jet, dünyanın çevresini yirmi dört saatte dolaşıyor.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
Without music the world is a vale of tears.
- Müziksiz dünya çile dünyasıdır.