All our yesterdays have lighted fools the way to dusty death.
I helped my father yesterday.
- Dün babama yardım ettim.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
- Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
In the past the world was thought to be flat.
- Geçmişte dünya düz olarak düşünüldu.
Tom called me yesterday at nine in the morning.
- Tom dün sabah saat dokuzda beni aradı.
Yesterday at this time, we were at the movie theater.
- Dün bu saatte sinemadaydık.