Not everyone is as considerate as you are.
- Herkes senin kadar düşünceli değil.
It was very considerate of Mr. Yamada to send his secretary a bouquet of flowers on her birthday.
- Bay Yamada sekreterine doğum gününde bir buket çiçek gönderdiği için çok düşünceliydi.
Oh, thanks! How thoughtful.
- Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
She had a thoughtful look on her face.
- Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
Tom tried to be tactful.
- Tom düşünceli olmaya çalıştı.
I think Tom is tactful.
- Tom'un düşünceli olduğunu düşünüyorum.
That left him pensive.
- O onu düşünceli bıraktı.
Sometimes, everyone is simple minded.
- Bazen herkes basit düşüncelidir.