I bought this dress at a low price.
- Ben, bu elbiseyi düşük bir fiyata satın aldım.
Low temperatures turn water into ice.
- Düşük ısılar suyu buza çevirir.
I had a miscarriage last year.
- Geçen yıl bir düşük yaptım.
My friend had a miscarriage and I don't know how to comfort her.
- Arkadaşım düşük yaptı ve onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyorum.
The salary of a teacher is lower than that of a lawyer.
- Bir öğretmenin aylığı bir avukatınkinden daha düşüktür.
The government lowered taxes for lower-income families.
- Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
- Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
Tom has a loose tongue.
- Tom'un düşük çenesi var.
Absolute zero is the lowest possible temperature.
- Mutlak sıfır, mümkün olan en düşük sıcaklıktır.
The German unemployment rate was 4.5 percent in October 2015, the lowest level since 1981.
- Alman işsizlik oranı Ekim 2015'te yüzde 4.5 idi, 1981'den beri en düşük seviye.
What's the minimum salary in Ghana?
- Gana'da en düşük maaş nedir?
What's the minimum salary in Pakistan?
- Pakistan'da en düşük maaş nedir?
He works for a mere pittance.
- Çok düşük ücretle çalışır.