Tom had a heart tattooed on his arm.
- Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.
Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
Have you stopped beating your wife?
- Karını dövmeyi bıraktın mı?
She won't stop beating me.
- O beni dövmekten vazgeçmeyecek.
If you want to beat a dog, you can always find a stick.
- Eğer bir köpeği dövmek istiyorsan, her zaman bir sopa bulabilirsin.
She won't stop beating me.
- O beni dövmekten vazgeçmeyecek.
You're flogging a dead horse.
- Havanda su dövüyorsun.
You're flogging a dead horse.
- Havanda su dövüyorsun.