Tom walked through the revolving door into the hotel lobby.
- Tom döner kapıdan otel lobisine yürüdü.
Tom bought a new swivel chair to go with his new computer desk.
- Tom yeni bilgisayar masasına uyan yeni bir döner sandalye satın aldı.
Tom leaned back in his swivel chair.
- Tom döner sandalyesinde arkasına yaslandı.
Turning left you will find the bus stop.
- Sola dönersen, otobüs durağını bulursun.
Turning to the left, you will find a coffee shop.
- Sola dönersen, bir kahve dükkânı bulursun.
There is a rotating restaurant at the top of this tower.
- Bu kulenin tepesinde döner restoran var.
If life turns its back on you...
- Eğer hayat sırtını sana dönerse...
The road turns left there.
- Yol orada sola döner.
He lost control with the car in a roundabout and it flipped.
- O bir döner kavşakta arabanın kontrolünü kaybetti ve takla attı.
His car lost control in a roundabout and flipped.
- O bir döner kavşakta kontrolü kaybetti ve takla attı.
Tom walked through the revolving door into the hotel lobby.
- Tom döner kapıdan otel lobisine yürüdü.