döndürmek

listen to the pronunciation of döndürmek
Türkisch - Englisch
turn

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

rotate
spin
reverse
wind
twirl
swing
return
Rotate , spin
swerve
veer
to turn, rotate
roll
turn round
turn over
slew round
to drive (someone) (wild, crazy)
to fail (a student) for the year
wind up
slue
veer round
(gemi) round off
(topaç vb.) whip
revolve
deflect
whirl
to send back
turn inside out
slue round
to pull (a trick)
to turn, to rotate; to wind, to spin; to reverse; to revolve; to turn into, to make, to drive; to manage, to run; to fail, to flunk; to change (the subject); to convert
wheel

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

twiddle
slew
turn aside
(Hukuk) to revolve
turnover
flip over
run
twist
swirl
defect
manage
turn on
thread
convert
flip
twine
swivel
swivel firdöndü
troll
başka tarafa döndürmek
turn away
dön
{f} turn

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

döndürme
{i} turning

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

hayata döndürmek
revive
dön
(Bilgisayar) transform

A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work. - Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

dön
wheel

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

döndürme
veer
döndürme
(Bilgisayar) roll
döndürme
(Pisikoloji, Ruhbilim) conversion
döndürme
belt drive
döndürme
twist
döndürme
twirling
döndürme
(Bilgisayar) rotation
döndürme
(Telekom) slewing
tersine döndürmek
reverse
dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom refused to back down. - Tom sözünden dönmeyi reddetti.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

dön
return to

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor. - Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.

döndürme
circumvolution
döndürme
turn

The young sorceress was ordered to turn Tom back into a human, after the teachers learned of her prank. - Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

baş döndürmek
begins to rotate
dön
revert
muma döndürmek
(deyim) Make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one´s hands
aniden yukarıya döndürmek
hoick
aniden yukarıya döndürmek
hoik
başını döndürmek
dizzy
başını döndürmek
transport
başını döndürmek
inebriate
başını döndürmek
a) (alkol) to go to sb's head, to dizzy b) to dazzle, to go to sb's head
curcunaya çevirmek/ döndürmek/vermek
to fill (a place) with a clamor of voices
dalavere çevirmek/döndürmek
to pull fast ones, be engaged in trickery, chicane
deliye döndürmek
to drive sb up the wall
dininden döndürmek
convert
dolap çevirmek/döndürmek
colloq . to do something tricky, pull a ruse
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

döndürme
twisting
döndürme
rotational stretching exercises
döndürme
turning, rotating something
döndürme
spinning
döndürme
rejection; returning, sending back
döndürme
winding
döndürme
wring
eksen üzerinde döndürmek
slue round
eksen üzerinde döndürmek
slew round
eski haline döndürmek
rehabilitate
fırıl fırıl döndürmek
give smth. a whirl
fırıl fırıl döndürmek
twirl
fırıl fırıl döndürmek
swirl
fırıl fırıl döndürmek
to whirl, to spin sth round
fırıl fırıl döndürmek
whirl
fırıldak çevirmek/döndürmek
to be up to no good, pull a fast one
geri döndürmek
to turn sb/sth back
geriye doğru döndürmek
reverse
geriye döndürmek
turn about
geriye döndürmek
turn around
hayata döndürmek
revivify
hayata döndürmek
bring back to life
hayata döndürmek
quicken
hristiyanlığa döndürmek
evangelize
mil etrafında döndürmek
traverse
mil üzerinde döndürmek
swivel
muma çevirmek/döndürmek
to make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one's hands
ters döndürmek
evert
uçağı yan yatırarak döndürmek
bank
yaşama döndürmek
resurrect
yaşama döndürmek
resuscitate
yaşama döndürmek
bestow hand on smb
yaşama döndürmek
restore smb. to life
çorbaya döndürmek
to make a mess of
çorbaya döndürmek/çorba etmek
to make a mess (of)
öfkeden deliye döndürmek
to send sb berserk
ırgat pazarına döndürmek
to turn (a place) upside down, make a complete mess of (a place), make a shambles of (a place)
ırgat pazarına döndürmek
to mess up
Türkisch - Türkisch
Çevirmek, ... bir duruma getirmek
Dönmesini sağlamak
Başarısız saymak
Düzene koymak, yönetmek
Dönmesini sağlamak: "Oğlu başını arkaya döndürdü."- H. R. Gürpınar. Çevirmek, ... bir duruma getirmek
(Osmanlı Dönemi) MÜNASEHA
bükmek
(Osmanlı Dönemi) TAHVİL
(Osmanlı Dönemi) CEYZ
(Osmanlı Dönemi) ASD
(Osmanlı Dönemi) TERKİS
(Osmanlı Dönemi) ZEYY
(Osmanlı Dönemi) TESAHSU'
Döndürme
irca
döndürme
Yufka ekmek ve yumurtanın yağda pişirilmesi ile yapılan yemek
döndürme
Döndürmek işi, irca, tahvil
döndürme
Döndürmek işi, irca, tahvil: "Yüzünü benden yana döndürmesini bekledim."- S. F. Abasıyanık
döndürme
Tavada pişirilen haşhaşlı pide
döndürme
Tava da pişirilen haşhaşlı pide
Englisch - Türkisch

Definition von döndürmek im Englisch Türkisch wörterbuch

swerve aniden yana sapmak; sapmak, dönmek; saptirmak, döndürmek
(amaçtan) ani dönüş, sapma
döndürmek
Favoriten