Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
The caterpillar transformed into a beautiful butterfly.
- Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.
Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon.
- Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.
Do you know who invented the Ferris wheel?
- Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?
What I like best is going on Ferris wheels.
- Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
Tom refused to back down.
- Tom sözünden dönmeyi reddetti.
Tom isn't going to back down.
- Tom sözünden dönmeyecek.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas.
- Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.
The Earth is rotating from West to East.
- Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.
I'll return to get my handbag.
- Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
- Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
When will you return?
- Ne zaman geri döneceksin?
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.