dönüştürmek

listen to the pronunciation of dönüştürmek
Türkisch - Englisch
transform

This discovery has the potential to transform the field. - Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.

convert

I would like to convert a thousand kronor to dollars. - Bin kronu dolara dönüştürmek istiyorum.

turn to
convert , transform
turn into
coke
transubstantiate
turn

The alchemists wanted to turn lead into gold. - Simyacılar kurşunu altına dönüştürmek istediler.

to cause a mutation (in)
transmute
(özel işlemle) process into
reduce
to transform (something) into (something else)
resolve
to change/turn (into), to convert (to); to transform (into)
translate
change
convert to
transform into
to convert
dönüş
rotation
dönüş
comeback

The player made a splendid comeback. - Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.

dönüştürme
conversion

Do you know the conversion rate between dollars and euros? - Dolar ve euro arasındaki dönüştürme oranını biliyor musun?

dönüştürme
{i} transformation
dönüş
turn

Late in March 1841, his cold turned into pneumonia. - Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü.

Tom often forgets to use his turn signal. - Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.

dönüş
return

My old friend wrote to me, informing me of his return from abroad. - Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.

There is no returning on the road of life. - Yaşam yolunda dönüş yoktur.

dönüş
{i} spin
dönüş
{i} swing
dönüş
(Bilgisayar) escape
dönüş
(Bilgisayar) returning

There is no returning to our younger days. - Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.

There is no returning on the road of life. - Yaşam yolunda dönüş yoktur.

dönüş
(Askeri) traverse
dönüş
curve
dönüş
(Dilbilim) reflex

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

dönüştürme
(Kimya) transform

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

This discovery has the potential to transform the field. - Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.

dönüştürme
(Bilgisayar) convert

The cells have the capacity to convert food into energy. - Hücrelerin gıdayı enerjiye dönüştürme güçleri var.

You must convert dollars into the local currency. - Doları yerel para birimine dönüştürmelisiniz.

dönüş
regress
dönüş
gyre
dönüş
gyration
dönüş
convert into
dönüş
cycle
dönüş
{i} rotating
Dönüş
agerayis
dönüş
by turn
dönüştürme
convert for
dönüştürme
convertion
aside dönüştürmek
acidify
dönüş
rev

Layla's love turned to revenge. - Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.

dönüş
turning

Our trip to Africa is turning into a catastrophe. - Afrika'ya gezimiz bir felakete dönüşüyor.

Now there is no turning back. - Şimdi geriye dönüş yok.

dönüş
turning, rotation, turn; return, comeback
dönüş
regression
dönüş
return journey
dönüş
way back

You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone. - Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

dönüş
facing
dönüş
descent
dönüş
sports pivoting turn
dönüş
turning, rotation, revolution
dönüş
turnabout
dönüş
swerve
dönüş
twirl
dönüştürme
reduction
dönüştürme
transformation; conversion
dönüştürme
switch
dönüştürme
transmutation
düz ünlüye dönüştürmek
unround
elektriğe dönüştürmek
electrify
emilsiyon haline dönüştürmek
emulsify
etere dönüştürmek
etherealize
etere dönüştürmek
etherize
karakter dönüştürmek
to transliterate
kitap vb'ne dönüştürmek
write something up
ülsere dönüştürmek
ulcerate
ülsere dönüştürmek
to ulcerate
Türkisch - Türkisch
Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek: "İnsan soyu ne yazık ki, sükûneti kavgaya, anlaşmayı tartışmaya dönüştürmekte bütün öbür yaratıklardan önde geliyor."- H. Taner
Bir şekli, belli bir kurala göre, başka bir şekle çevirmek
Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek
tahvil etmek
Dönüş
avdet
Dönüş
(Osmanlı Dönemi) MAAD
dönüş
Dönme işi veya biçimi: "Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım."- R. N. Güntekin
dönüş
Dönme işi veya biçimi
dönüş
Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi
dönüştürme
Dönüştürmek işi, tahvil
dönüştürmek
Favoriten