Kimse onun için ağlamaz.
- Nobody will cry for him.
Ara sıra hâlâ benim için ağladığını biliyorum.
- I know that you still cry for me sometimes.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
- I felt an impulse to cry out loud.
Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum.
- You don't have to cry out. I can hear you.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
- I felt an impulse to cry out loud.
Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum.
- You don't have to cry out. I can hear you.
This state of affairs is crying out for an independent investigation.
Just can't function no more.