cruel, rigid, strict, sharp, painful

listen to the pronunciation of cruel, rigid, strict, sharp, painful
Englisch - Türkisch

Definition von cruel, rigid, strict, sharp, painful im Englisch Türkisch wörterbuch

severe
güç (bir şey)
severe
şedit
severe
çok sade
severe
sunturlu
severe
çok acıtan
severe
sade

Ben sadece ağır bir hastalık atlattım. - I just got over a severe illness.

severe
gösterişsiz
severe
şiddetli

Bu yıl şiddetli bir kış var. - We have a severe winter this year.

Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var. - Tom has a severe headache.

severe
acı veren
severe
kıran kırana
severe
{s} büyük (zarar)
severe
{s} haşin
severe
{s} sert

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

Patronumun yüzündeki ifade sertti. - The look on my boss's face was severe.

severe
{s} yalın
severe
{s} zor, güç (bir şey)
severe
sertlik
severe
(sıfat) sert, haşin, ağır, acı, şiddetli, keskin, sade, yalın
Englisch - Englisch
{a} severe
cruel, rigid, strict, sharp, painful
Favoriten